26 Ağustos 2010 Perşembe

mutluluk başkalarının başına gelen bir şeymiş

sessiz çığlıklar atabiliyormuş insan, ama en kötüsü sadece yüreğini parçalıyormuş bunlar çünkü her şey iyiymiş dışardan bakınca...hani  kandırırsın ya kendini avutursun işte;  neyse en azından bu olmadı şu olmadı diye tekrar ede ede içinden defalarca...Alıştırmaya çalışırsın kendini kötü sandığın sonuçlara ve hatta mutlu bile olursun zamanla oh be dersin... tam da onu söylediğim anlarda hayat suratımın orta yerine basıyor tekmeyi "yeter" bu kadar acı desem durur mu bilmiyorum?! öncesinde öyle hissiz bırakmış oluyor ki beni karşılık veremiyorum... hiç kimse daha kötüsü olabilirdi demesin bu yüzden bana uzak dursun herkes, teselliler bedenime saplanan iğneler,canımı yakmasada kanımı akıtıyorlar bir bir...
bir şeyler kayboluyor gidiyor ne olduklarını bile çözemiyorum... dişlerimi sıkıp şimdi ağlama demek kendime yapabileceğim tek iyilik, şimdi değil sonra yalnızken mesela suyu, sesini çığlıklarımdan daha çok çıkacak şekilde açtıktan sonra, belki herkes uyuduktan sonra yastığı ısırıp ya da kendimi kaybedip başka bir zamanda mekanda...
elinde tüm renkler olanlar harika gökkuşaklarıda çizebiliyor, tamamını karıştırıp simsiyahta yapabiliyor kağıdı... benimse hayatım paramparça olmak üzere.... ya dikecek doğru ipi bulacağım ya da yanıp kahrolacağım...bu süreçte sabır lazım bana hemde çokça...







mutluluk mu dediniz? mutluluk başkalarının başına gelen bir şeymiş, anladım...